SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 2077 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ عَنْ خَالِدٍ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ عَامِرٍ عَنْ الْحَارِثِ الْأَعْوَرِ عَنْ رَجُلٍ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَرَأَيْنَا أَنَّهُ عَلِيٌّ عَلَيْهِ السَّلَام عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِمَعْنَاهُ

 

Ali (r.a.) olduğu zannedilen bir sahâbî de (önceki 2076. hadis ile aynı manada bir hadisi) Peygamber (s.a.v.)'den rivayet etmiştir.

 

 

İzah:

Hadislerin kelime kelime, Hz. Peygamberin ağzından çıktığı şekilde rivayet edilmesine "lâfzen rivayet" denir. Mâ­nâ aynı olduğu halde birbirinden değişik, lâfızlarla rivayetine ise, "manen rivayet" adı verilir.

 

Gerek sahabe devrinde ve gerekse sahabeden sonra gelen tabiûn ve tebeuttabiûn devirlerinde de hadislerin lâfzen rivayet edilmesi gerektiğinde birçok hadisçiler ittifak etmişlerdir. Delilleri ise; "Benden bir söz işiten, onu güzelce belleyip işittiği gibi başkasına ileten kimsenin Allah yüzünü ak etsin."[bk. 3660 no'lu hadis.] hadis-i şerifidir. Bununla birlikte hadislerin manen rivayet edilmesinin caiz olduğu görüşünde olanlar da vardır. Tanınmış tabiîlerden Hasan el-Basrî ile İbn Şîrîn bunlardandır. İbn Sirin'in şu sözü bu görüşü­nü pek açık bir şekilde dile getirmektedir: "On kadar sahâbîden hadis işittim hepsi de (kelimelerde) ihtilâf ederlerdi, fakat mânâ aynı idi."[Abdurrezzak, el-Musannef, XI, 451.]

 

Hadislerin manen rivayetini caiz görenler, manayı bozacak şekilde ri­vayeti önlemek için manen hadis rivayetinde bazı şartların bulunması ge­rektiğini söylemişlerdir. Bu şartlan şu şekilde sıralamak mümkündür:  .

 

a. Hadis râvİsinin sarf ve nahiv kaidelerine tam manâsıyla vâkıf olması,

 

b. Lügat ilmini ve Arapçanm inceliklerini iyi bilmesi

 

c. Hadis lâfızlarının delâlet ettiği mânâları iyi bilmesi,

 

d. Bir hadisi değişik lâfızlarla rivayet ettiği zaman o hadisin Hz. Pey-gamber'in kast etmiş olduğu mânâyı aynen verdiğinden emin olması gerekir.

 

Açıklamakta olduğumuz hadis, senedinde el-Haris b. el-A'ver bulun­duğu için zayıf olmakla beraber, sahih ve hasen hadisler tarafından takvi­ye edilmiş olması sebebiyle zayıflıktan kurtulup hasen derecesine yüksel­miştir. Fıkhi hükümleri için önceki hadise bakılabilir.